Marx’ın Akselerasyonizm Eleştirisi: Kapital’den Birkaç Not – SocialEcologies

Akselerasyonizmin çeşitli biçimleri üzerine Marx’tan birkaç konuyu bir araya getirmeye karar verdim. Açıkçası Marx bir akselerasyonist değildi, daha ziyade kapitalist akselerasyonist politikaların ve uygulamaların bir eleştirisini sunuyordu: birikimin akselerasyonu, artı-değer üretiminin akselerasyonu, birikimin etkilerini yoğunlaştıran ve akselere eden merkezileşme vb. Bunu, ulusların dünya pazarındaki endüstriyel mücadelesi ışığında, sermayenin sözde doğal yolla değil, ancak zorlamayla elde edilebilecek akselere edilmiş bir gelişimini içerecek şekilde görecekti. (aşağıya bakınız) Kapitalizmin akselere edilmiş gelişimini yönlendiren bu doğal olmayan zorlama duygusu, çekirdeğinde inhüman akselerasyonizmidir. Marx’ın akselerasyonizme getirdiği eleştiri budur: hem yapay hem de inhüman olan birikimin giderek daha fazla akselere olmasına yönelik bilinçsiz bir zorlama ya da dürtü tarafından yönlendirilmektedir.

Kapital’in ilk cildinde Marx diyecektir ki,

Artı-değer oranının her şeyden önce emek-gücünün sömürülme derecesine bağlı olduğu hatırlanacaktır. Politik ekonomi bu noktaya o kadar önem verir ki, zaman zaman emeğin üretkenliğindeki artıştan kaynaklanan birikim akselerasyonunu, işçinin sömürülmesindeki artıştan kaynaklanan akselerasyon ile özdeşleştirir.1

Marx’ın akselerasyonizmi birikmiş sermayenin akselerasyonudur:

Artı-değerin sürekli olarak sermayeye yeniden dönüşümü, şimdi üretim sürecine giren sermayenin artan büyüklüğü biçiminde ortaya çıkmaktadır. Bu da genişleyen üretim ölçeğinin, buna eşlik eden emeğin üretkenliğini artırma yöntemlerinin ve artı-değer üretiminin akselerasyonunun temelidir. Bu nedenle, belirli bir sermaye birikimi, özellikle kapitalist üretim tarzının bir ön koşulu olarak ortaya çıkarsa, bu sermaye birikimi, akselere olmuş bir sermaye birikimine neden olacak şekilde geri teper.2

Marx ayrıca sermayenin yeni anonim şirketlerde merkezileşmesinin birikimin etkilerini nasıl akselere ettiğine de işaret eder:

Ancak merkezileşme, anonim şirketler aracılığıyla bunu göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleştirmiştir. Ve bu şekilde merkezileşme birikimin etkilerini yoğunlaştırıp akselere ederken, aynı zamanda sermayenin teknik bileşimindeki, sabit kısmını değişken kısmı pahasına yükselten ve böylece emeğe olan göreli talebi azaltan devrimleri genişletip hızlandırır.3

Birçok yönden akselerasyon, Marx için sermayenin hem birikimini hem de bileşimini ölçen, zamana bağlı değişken bir işarettir:

Mesele yalnızca, sürekli büyüyen bir ilerleme içinde akselere olan toplam sermaye birikiminin, ek sayıda işçiyi absorbe etmek, hatta eski sermayenin sürekli başkalaşımı nedeniyle, halihazırda işlevlerini yerine getirenleri istihdamda tutmak için gerekli olması değildir. Bu artan birikim ve merkezileşme aynı zamanda sermayenin bileşiminde yeni değişikliklerin, başka bir deyişle sermayenin değişken bileşeninin sabit bileşenine kıyasla daha akseleratif azalmasının da kaynağı haline gelir. Toplam sermayenin akselere edilmiş artışına eşlik eden ve bu artıştan daha hızlı hareket eden değişken bileşenin bu aksele edilmiş göreli azalması, diğer kutupta, çalışan nüfustaki görünüşte mutlak bir artışın ters biçimini alır; bu artış her zaman değişken sermayenin ya da istihdam araçlarınınkinden daha hızlı hareket eder.4

1. Marx, Karl (2004-02-05). Capital: A Critique of Political Economy: A Critique of Political Economy v. 1 (Classics) (Kindle Locations 10735-10738). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.
2. Marx, Karl (2004-02-05). Capital: A Critique of Political Economy: A Critique of Political Economy v. 1 (Classics) (Kindle Locations 11109-11113). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.
3. Marx, Karl (2004-02-05). Capital: A Critique of Political Economy: A Critique of Political Economy v. 1 (Classics) (Kindle Locations 11175-11178). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.
4. Marx, Karl (2004-02-05). Capital: A Critique of Political Economy: A Critique of Political Economy v. 1 (Classics) (Kindle Locations 11205-11212). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.

Marx ayrıca Kapital’in 2. Cildinde ticaret döngüsü ile sabit sermayenin devir döngüsü arasında, genellikle bahsedilen birincisinin uzunluğunun ikincisinin uzunluğuna göre grosso modo belirlenmesinden farklı bir bağ olduğunu vurgular. Sabit sermaye harcamaları çift anlamda süreksizdir. Makineler parça parça değil, örneğin her yedi ya da on yılda bir olmak üzere toptan değiştirilir. Makinelerin değiştirilmesi çok sayıda ve birbiriyle bağlantılı kilit sanayi dalında aynı anda gerçekleşme eğilimindedir, çünkü bu süreç yalnızca ya da hatta esasen fiziksel yıpranma ve aşınmanın bir fonksiyonu değil, daha ziyade daha ileri teknoloji sunmaya yönelik mali teşviklere bir yanıttır. Bu teşvikler sadece ticaret döngüsünün belirli bir noktasına denk gelir; ancak bu gerçekleştiğinde, sabit sermayenin yenilenmesi için büyük bir yatırım yapılır. Bu da piyasaların akselerer olarak genişlemesiyle birlikte akselere olmuş sermaye birikimi ve ekonomik büyüme dinamiğini oluşturur ki bu da nihayetinde sermayenin organik bileşiminde bir artışa, kâr oranında bir düşüş eğilimine ve sabit sermayenin yatırım ve yenilenmesinde bir yavaşlama eğilimine yol açar, vs.

Ve son olarak, Kapital 3. Cilt:

Ancak, feodal tarım toplumlarının sanayi toplumlarına dönüşümü ve bunun sonucunda ulusların dünya pazarındaki sanayi mücadelesi, sermayenin sözde doğal yolla değil, ancak zorlamayla elde edilebilecek akselere edilmiş bir gelişimini gerektirmesi, o dönemin çıkarcı tüccar ve imalatçılarının karakteristik özelliğidir ve temsil ettikleri kapitalist gelişme dönemine aittir. Ulusal sermayenin sanayi sermayesine yavaş yavaş ve kademeli olarak mı dönüştüğü, yoksa bu dönüşümün başta toprak sahipleri, küçük ve orta köylüler ve zanaatkârlar olmak üzere koruyucu vergiler yoluyla yükledikleri vergilerle mi, bağımsız doğrudan üreticilerin akselere edilmiş mülksüzleştirilmesiyle mi, zorla akselere olmuş sermaye birikimi ve yoğunlaşmasıyla mı, kısacası kapitalist üretim tarzının koşullarının akselere olmuş üretimiyle mi zaman içinde akselere ettiği önemli bir fark yaratır. Aynı zamanda ulusun doğal üretici gücünün kapitalist ve endüstriyel sömürüsünde de muazzam bir fark yaratır.1

Marx, hem krizi hem de yeni üretim biçimleri ortaya çıktıkça eski üretim biçimlerinin çözülmesini beraberinde getiren kredi akselerasyonundan bahsedecektir:

Dolayısıyla kredi sistemi, yeni üretim biçiminin maddi temelleri olarak, kapitalist üretim tarzının tarihsel görevi olan üretici güçlerin maddi gelişimini ve dünya pazarının yaratılmasını akselere eder. Aynı zamanda kredi, bu çelişkinin şiddetli patlamalarını, krizleri ve bunlarla birlikte eski üretim tarzının çözülme unsurlarını akselere eder.2

1. Marx, Karl (1992-08-27). Capital: Critique of Political Economy v. 3 (Penguin Classics) (pp. 920-921). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.
2. Marx, Karl (1992-08-27). Capital: Critique of Political Economy v. 3 (Penguin Classics) (p. 574). Penguin Books Ltd. Kindle Edition.

Çeviri: Konzept
Kaynak


Posted

in

by

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın