Amerika Birleşik Devletleri’nde Filistin Dayanışması Üzerine 10 Anarşist Tez – Haters Cafe

Dayanışma stratejisi uzun zaman önce sınırlarına ulaştı. Dayanışma bugün konferanslar, söyleşiler, kitap konuşmaları ve ritüelistik protestolar —sembolik dayanışma— endüstrisinden ibaret. Gazze’ye yönelik savaş, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki dayanışma hareketlerinin sınırlarını açıkça ortaya koymuştur. Filistin dayanışması, dayanışma aktivizmi ve siyasetinin çok daha büyük bir gelişiminde uç bir örnektir.

George Floyd ayaklanması ve son on yıldaki diğer polis karşıtı mücadelelerin dersleri bize iki şey söylüyor: Siyahi hareket on yıl boyunca reformun başarısızlıklarına dayanarak daha militan mücadele biçimleri geliştirdi. İkincisi ise, yeni insan gruplarının polise karşı mücadeleye katılması, bu grupların yoksullaştırılması ve harekete geçme istekleri sayesinde olmuştur. Gelişen Siyahi kurtuluş mücadelesi ve kapitalist yoksullaştırmanın ikiz dinamikleri George Floyd ayaklanmasının koşullarını yaratmıştır.

Materyalist dayanışma tarihsel olarak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki insanların yeni şekillerde hareket etmeye zorlandığı benzersiz koşullar altında ortaya çıkmıştır. Filistin’deki koşullar ne kadar kötü olursa olsun, Amerika Birleşik Devletleri’nde ezilen ve sömürülen insanların daha geniş kesimlerini harekete geçmeye zorlayacak şekilde koşulları etkilememiştir.

Şu anda ne yapmamız gerektiğine dair kesin cevaplarımız yok. Ancak anarşistlerin bu anın bizim için ne anlama geldiği konusunda dürüst ve ciddi konuşmalar yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Tezlerimiz birçok yönden, anarşistler ve yol arkadaşlarımız arasında, aktivist solun baskın söylem ve eylemlerini papağan gibi tekrarlamanın ötesinde, daha geniş toplumsal mücadelelere nasıl müdahale edeceğimize dair soruları kışkırtmayı amaçlamaktadır.

Aşağıdaki tezler bugünkü mücadelenin hatlarını çizmektedir. Eğer kendimizi bir vadide bulursak, en azından nerede olduğumuzu biliriz ve sembolik dayanışmanın en alt noktasından tırmanmaya başlarız. Belki bazı yoldaşlar söylediklerimizden dolayı hakarete uğrayacaklar ama bizim kılavuzumuz İsrail’e karşı Filistin direnişidir. Onların yanındayız.

  1. Filistin’de devam etmekte olan soykırım daha fazla geçit töreni, konuşma ve hiçbir yere yürümekle durdurulamaz. İnsanlar sokaklarda slogan atarak ve konuşmalar yaparak güçlendiklerini hissetseler de, bu protestoların faydasız bir ritüel olduğunu anlayan birçoğumuz için bu, başka bir Nakba’nın ortaya çıkışına tanıklık ederken ABD’deki devrimciler olarak zayıflığımızın bir başka örneğidir.
  2. Anti-Siyonizm etrafındaki sosyal çatışma çoğunlukla üniversite kampüsleriyle sınırlı kalmış gibi görünüyor. Daha geniş bir topluma karşı bir isyana dönüşmedi. George Floyd ayaklanmasının aksine (ki sosyal devrim isteyen anarşistler olarak ana referans noktamız olmaya devam ediyor), ezilen ve sömürülen insanların çoğu günlük hayatlarına devam ediyor. Protestolar sokaklara yayıldığında, örneğin aileler gibi daha geniş bir insan bileşimi görüyoruz. Ancak bunlar pek de isyan sayılmaz, halkın hayal kırıklığı ve sembolik destek gösterisidir. Bu, Amerikalı proleterlerin Filistin’deki soykırıma karşı mücadele etmeyi pek umursamadıkları anlamına mı geliyor? O halde ne yapmalıyız?
  3. Siyahi ve Filistin Kurtuluş mücadeleleri sıklıkla dayanışma içinde olarak gösterilir. İlerleyebilmemiz için bu iddianın yeniden incelenmesi gerekiyor. 2014’te Filistinlilerin Ferguson protestocularına destek tweet’leri attığı o anın ötesinde, bu topluluklar arasında, bu geçmişlerden gelen (Siyahi ve Filistinli) bireysel aktivistlerin birbirlerini tanımasının ötesinde bir dayanışma varmış gibi görünmüyor. Konuşmalar sırasında veya Instagram infografiklerinde retorik dayanışma iddiaları maddi dayanışma değildir. Maddi bir dayanışma mevcut değilken bu tür iddialarda bulunmak sahtekârlıktır. Siyahi kurtuluş mücadelesinin yanında savaşan anarşistler, bu tür şüpheli iddialara dayanan dayanışma fikrine eleştirel yaklaşmalıdır, çünkü biz dayanışmayı gerçekleştirdiğiniz maddi eylemler olarak görüyoruz. Gazze’de IOF ile savaşan Filistinli gençler ile Amerikan gettolarında polisle savaşan Siyah gençler arasında benzerlikler görsek de, bunun dayanışma olup olmadığından emin değiliz.
  4. Daha olumlu bir not olarak, IfNotNow ve Jewish Voices for Peace gibi Yahudi grupların şiddet içermeyen yönlü eylemleri, ritüelistik protestoların bir adım ötesinde, ama aynı zamanda kendileri de bir ritüele dönüşmüş durumda. Yahudi yoldaşların savaş çığırtkanlarına ve Siyonistlere karşı durduğunu görmek ilham verici olsa da, bu eylemler Gazze’deki savaşı durdurmak için gerekli şartları karşılamıyor.
  5. Amerikan şehirlerindeki Filistin yanlısı geçit törenlerine katılan birçok yoldaş, gösterilerdeki arabaların çoğunun pahalı olduğundan bahsetti. Bu, hareketin daha geniş sınıfsal karakteri hakkında bir şeyler gösteriyor. Bir yoldaşın dediği gibi: Siyahi olmayan orta sınıf Müslümanlar beyaz orta sınıfa benziyor, tüketim ve kariyere gömülmüş durumdalar. Bir tanrıya tapıyorlar: ABD Doları. Sınıfsal çelişkileri Filistin konusunda anlamlı bir şey yapmalarını engelliyor. Eğer Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Filistin yanlısı hareketin liderlerinin sınıfsal karakteri küçük burjuva ise, anarşistlerin bu hareket içindeki yeri nedir? Hatta dahil olmalı mıyız? Tarihsel olarak anti-koloniyal mücadelelerin yalnızca işçi sınıfının ve anti-kapitalist devrimcilerin alanı olmadığını anlamak çok önemlidir. Günümüz koşullarında da durum böyle görünüyor. Fanon bize çoğu zaman ulusal burjuvazinin ya da küçük burjuvazinin sağ kanat unsurlarının sınıf mücadelesini bir kenara bırakarak anti-koloniyal mücadelelerde yer aldığını öğretiyor. Anarşistler olarak Gazze’deki soykırıma karşı duyduğumuz tiksinti ve öfkeyi paylaşıyor olabiliriz ancak dünyaya bakışımız açısından bu protestoların liderleriyle muhtemelen çok az şey paylaşıyoruz. Bu, kabul etmemiz gereken rahatsız edici bir gerçekliktir.
  6. Anti-kolonyalizm uzun zamandır Amerika Birleşik Devletleri’ndeki POC [People of Color/Renkli İnsanlar/Beyaz-Olmayanlar] Solunun alanı olmuştur. POC Solcuları Fanon okuyor, Haiti hakkında tweet atıyor ve silahlı mücadele hakkında şiirler yazıyor. Buna rağmen, bu POC solcularından henüz herhangi bir militanlık görmedik. Bunun yerine, Gazze’deki Filistinlilerin direnişi üzerinden vekaleten yaşarken, kendileri bu cesaretten yoksunlar. Sokaklarda megafonlarla intifada devrimi sloganları atıyor ve sonra evlerine gidiyorlar. Bu arada Filistin’deki anarşist yoldaşlar gençleri Kara Blok taktikleri konusunda eğitiyor ve Doğu Kudüs sokaklarında İsrailli işgalcilerle savaşıyor.
  7. Anti-koloniyal mücadelelerle birlikte savaşmaya ilgi duyan anarşist militanlar için, Amerikan şehirlerindeki bu gösterilere tanıklık eden ve katılan bizler için ortaya çıkan bir soru var. Bu soru, bu gösterilerin neden Amerikan polisi ile daha çatışmacı olmadığı ile ilgilidir. Eğer IOF’nin Amerikan polisini eğittiği gerçeğini anlarsak, Amerikan polisinin bu gösteriler için doğrudan düşman olması gerekmez mi? Chicago’da Arap polislerin Filistin bayraklarıyla çekilmiş fotoğraflarının ortaya çıkması bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Daha da utanç verici olanı, Skokie’de bir Siyonistin bir polise biber gazı sıkmasının ardından Filistinli dayanışma aktivistlerinin onun gözlerini yıkamasına yardım etmesidir. Ancak cesaret verici bir şekilde, Bay Ridge Brooklyn’de kalabalıklar çatıştı ve IOF ile bağlantıları nedeniyle NYPD ile alay etti. Ancak bildiğimiz kadarıyla bu bir istisna olmaya devam etmektedir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu gösteriler aynı zamanda tarikatlarına daha fazla genç insan kazandırmak isteyen birçok otoriter solcu korkakla doludur. Bu protestolar Filistin için bir “eyleme” katılmanın tek seçeneği olduğunda, anarşistler için talihsiz bir durum ortaya çıkıyor. Belki de anarşistlerin ve diğer anti-koloniyal güçlerin otonom bir şekilde örgütlenmeleri için daha fazla neden var.
  8. İslamafobinin yeniden yükselişe geçtiği açıktır. Wadea Al Fayoume’nin Trump’ı destekleyen Siyonist bir ev sahibi tarafından trajik bir şekilde öldürülmesi bunun bir göstergesidir. Aşırı sağ, Filistin’i destekleyen herkesi terörist olarak yaftalamaya devam ediyor. Filistin yanlısı olan çeşitli Siyahi ve Arap aktivistlere yönelik saldırılar bunu göstermektedir. İslamofobiye karşı anarşist müdahale nedir? Aynı zamanda antisemitizme karşı mücadele de bir kenara bırakılamaz. Daha önce Raleigh’deki bir Filistin dayanışma gösterisinde faşistlerin Siyonistlere saldırdığını gördük. Duruşumuz her zaman net olmalı, hem antisemitizme hem de İslamofobiye karşıyız. Bu bağlamda kendimizi nasıl konumlandırdığımız zor ama önemli. Son olarak, kutuplaşmanın Yahudiler ve Müslümanlar arasında bir kutuplaşmaya dönüşmesini engellemeliyiz. Bunun kurtuluş ufku yoktur.
  9. El-Aska Sel operasyonunun İsrail Devletini (bir an için de olsa) ezip geçebilmesi, emperyalist güçlerin her şeye kadir olmadığını göstermektedir. Gazze duvarının yıkılması Minneapolis’teki 3. Bölgenin yıkılmasını anımsatmaktadır. Filistin’deki mücadele burada, Amerika Birleşik Devletleri’nde bizler için sürekli bir ilham kaynağı olmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde Filistin Dayanışması’nın atması gereken ilk adım Siyahi kurtuluşu konusundaki pozisyonunu netleştirmektir. Temel bir başlangıç noktası, Siyahilerin kurtuluşuna ve Filistinlilerin kurtuluşuna desteği ifade eden sloganların yanı sıra polisin kınanmasının gösterilerde sıradan hale gelmesidir. Bunu yapmanın başka pek çok yolu var ancak bizim için bu, retorik yerine maddi dayanışma konusunda dürüstlükle başlar. Bu sadece bir ilk adım olacaktır zira beyaz üstünlükçü Amerika bağlamında pek çok Siyahinin Araplara ve Müslümanlara güvenmemek için geçerli sebepleri vardır. Ancak her şeyin başlaması gereken yer burasıdır.
  10. Nihayetinde, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki devrimciler olarak temel görevimiz Amerikan imparatorluğunun yıkılması olmaya devam etmektedir. Anarşistler Filistin ile dayanışmadan yanadır. Ancak tweetlerin ya da birkaç aktivistin dayanışması, çok sayıda kişinin birlikte mücadele etmesinin yaratacağı ortak dayanışmanın yanında oldukça zayıf kalır. Bunu Amerika Birleşik Devletleri’nde görmedik. Dayanışmadan yanayız, ancak yanlış ya da çok ince iddiaları da destekleyemeyiz. Bu dürüst başlangıç noktasından hareketle, neden bu kadar az maddi dayanışma olduğunu ve bu konuda ne yapılabileceğini sorabiliriz. Gazze ve Batı Şeria’da yerleşimci-koloniyalizme karşı mücadele eden Filistinlilere herhangi bir yardım veya destek sağlamak bir yana, buradaki mücadelemizde hiçbir ilerleme sağlamayan bir harekete duygusal bağlılıklarımızın dikkatimizi gerçek görevimizden uzaklaştırmasına izin veremeyiz. Filistin için Özgürlük Amerika için Ölüm Demektir

Çeviri: Konzept
Kaynak


Posted

in

by

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın